25 Mart 2014 Salı

BİR CÜMBEZ AĞACI ÖYKÜSÜ

BİR CÜMBEZ AĞACI ÖYKÜSÜ

Botanik ismi Ficus Soycomorus veya Minimal Deciduos olarak bilinen Cümbez ağacı ile ülkemizde hiç karşılaşmamıştık. Fakat böyle bir ağacın Kıbrıs’ta var olduğunu ve hem de hatırı sayılır bir tarihe tanıklık ettiğini duyunca gidip görelim dedik.
Ocak ayının ilk haftası İstanbul Sabiha Gökçen Hava Limanından Pegasus Hava Yollarının uçağı ile beraber Lefkoşe hava alanına takriben bir saatlik kısa bir uçuş gerçekleştirdik. Sonra bizim tabirimizle Magosa Kıbrıslı kardeşlerimizin ifadesiyle Mağusa ya öğle saatlerine doğru ulaştık. Ağacı görmek için bayağı sabırsızlanıyorduk. Liman yönündeki kale kapısından giriş yaparken tarihle limanın kucaklaştığını adeta geçmişte olduğu gibi günümüzde de aynı ehemmiyetini kaybetmediği görünüyordu.
agac_home_ahsap_dis_mekan_mobilyalari_kibris_magosa_kale_kapisi
Buram buram tarih kokan sokaktan geçerken güneşte bizi karşılıyordu. Derken Lala Mustafa Paşa Camisine (St Nikolas Katedrali)  ulaştık. Meydan ve çevre büyüleyici idi. Yüzümüzü tarihi yapıya döndüğümüzde sol köşede gelenlere bende buradayım dercesine tüm ihtişamıyla kendini sergileyen, Cümbez ağacı kendisini fark ettiriyor idi. Cümbez ağacının, katedralin inşaatına başlanan 1298 yılında dikildiği ifade ediliyor. Kuzey Kıbrısta yaşayan en yaşlı canlı olduğu biliniyor.  Biz ziyareti gerçekleştirdiğimizde Bu yaşayan canlı tam tamına 716 yaşında idi.
agac_home_ahsap_dis_mekan_mobilyalari_kibris_magosa_cumbez_agaci
Cümbez ağacı, çevresinin, tabandan 1.30 metre yükseklikte 4.95 metre, boyunun 15 metre ve tahmini yaşının ise 716 olduğu kayıtlara geçmiş ve aynı zamanda Kültür Bakanlığı`nın ulusal miras listesinde yer alıp, Orman Bakanlığı Gazi Mağusa Bürosu tarafından koruma altına alındığı yetkililer tarafından ifade edilmekte idi. Ağaç yapraklarını şubat ayında döktüğünü ve tekrar yeşil yapraklarına kavuştuğu, yılda yedi kez meyve veren cümbez ağacı, eski mısırlılar döneminden beri hem sıcak yerlerde sağladığı gölge hem de kerestelerinin değeri nedeniyle önem taşımakta imiş. Halk arasında meyveleri “Firavun Meyvesi” olarak da bilindiği çevrede bulunan dostlarımız tarafından bizlere aktarıldı.
agac_home_ahsap_dis_mekan_mobilyalari_kibris_magosa_cumbez_agaci_1
Cümbez ağacı nelere tanıklık etmemiş ki, Lüzinyan Silahşörlerinden, çekirge belasına, Venediklilere, 1571 yılındaki kuşatmaya, depremlere kadar birçok olaya şahitlik etmiş olan eski dostumuza hoşça kal diyerek ayrıldık.
agac_home_ahsap_dis_mekan_mobilyalari_kibris_magosa_namik_kemalin_evi
Gazi Mağusaya gelmiş iken ziyaret etmeden geçemeyeceğimiz Namık Kemal zindanı ve Müzesini görmek için yola koyulduk. Vatan şairimiz Namık Kemal’in 38 ay sürgünde tutulduğu birçok eserini yazdığı, Namık Kemal zindanı ve Müzesi Meydanı’nın batısındaki Venedik Sarayı’nın avlusunda yer alan, dikdörtgen planlı ve iki katlı bir yapı olduğunu gördük. Tek olan hücrenin kapısı Venedik Sarayı’nın avlusuna açılmaktaydı.
agac_home_ahsap_dis_mekan_mobilyalari_kibris_magosa_lala_mustafa_pasa_cami
Venedik saray ve avlusunu gezdikten sonra güneş yavaş yavaş batarken kale surlarından o muhteşem tarihi kente elveda diyerek ayrıldık.
Başka bir ağaç öyküsünde buluşmak dileğiyle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder